Şener Üşümezsoy

Şener Üşümezsoy; İstanbul’un sismik dünyasında, uzmanlar arasında fikir ayrılıkları ortaya çıktı ve bu durum, bölgede büyük bir depremin yakın olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen düşünceyi sarstı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un, Marmara Denizi’ndeki fay hattının hareketsiz olduğu ve yakın bir tehdit olmadığı yönündeki cesur iddiası, deprem uzmanları arasında hararetli tartışmalara yol açtı. Bu çekişmeli duruş, Üşümezsoy’u rakipleriyle karşı karşıya getirmekle kalmadı, bu sarsıcı polemiğin ortasında kamuoyunu kime güveneceği konusunda ikilemde bıraktı.

Şener Üşümezsoy

Üşümezsoy’un Alışılmadık Teorisi Uykudaki Bir Fay Hattı mı?

Bilim camiasındaki geleneksel kanı, İstanbul’da büyük bir deprem olacağı beklentisini yansıtırken, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy alışılmadık bir teoriyle anlatıyı bozuyor. Marmara Denizi’ndeki fay hattının aktif olmadığını ve 7 ve üzeri büyüklükte deprem potansiyelinin bulunmadığını öne süren Üşümezsoy, asıl riskin Kumburgaz ocağında olduğunu öne sürerek 6 ila 6,5 büyüklüğünde bir sismik olay öngörüyor.

Titanların Savaşı Üşümezsoy Görür’e Karşı

Saygın Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün, Üşümezsoy’un iddialarına şiddetle karşı çıkmasıyla fikir çatışmaları yoğunlaşır. TV100’de canlı yayın yapan Görür, “Marmara’daki fay hattının ölü fay olduğunu iddia edenler bilim adamı değildir” diyerek fay iddialarını yalanladı. Görür’e göre gerçek bilim insanları araştırma yapıyor, verileri analiz ediyor ve bulgularını uluslararası alanda yayıyor; Üşümezsoy’un ise bu standardı karşılayamadığını düşünüyor. Çatışma vatandaşlar için kritik bir soruyu gündeme getiriyor: Potansiyel sismik tehditler karşısında kimin uzmanlığı daha fazla ağırlık taşıyor?

Şener Üşümezsoy
Şener Üşümezsoy

Kamu Güvenliği Tehlikede Görür’ün Uyarısı

Durumun vahametini vurgulayan Görür, İstanbul’da deprem olasılığını inkar etmenin çok büyük bir sorumluluk taşımak olduğunu ifade etti. Önemli kanıtlar olmadan böyle bir beyan yapmanın milyonlarca hayatı riske attığını ve kapsamlı araştırmalara dayanan sorumlu ifadelere acil ihtiyacı vurguladığını iddia ediyor. Görür’ün uyarısı, konu kamu güvenliği olduğunda yanlış bilginin olası sonuçlarına dikkat çekiyor.

Üşümezsoy’un Coğrafi Bilgisi Gemlik Körfezi’nin Gerçek Tehlikesi

Yalova’nın Çınarcık ilçesinde yakın zamanda yaşanan depreme tepki olarak Üşümezsoy, endişenin asıl merkez üssü olarak dikkatleri Gemlik Körfezi’ne çeviriyor. İstanbul ve Yalova’daki hatalar arasındaki bağlantı eksikliğini vurgulayarak, Kuzey Marmara’daki kıyı hatalarının İstanbul’da büyük bir deprem için beklenen yerler olmadığını vurguluyor. Bu coğrafi anlayış, depreme hazırlık stratejilerinin yeniden değerlendirilmesine yol açarak vatandaşları gerçek risk oluşturan alanlara odaklanmaya teşvik ediyor.

Şener Üşümezsoy

Sismik Risk Altındaki Bölgeler

BölgeÖngörülen Risk
Marmara Denizi Fay HattıÜşümezsoy’a göre hareketsiz
Kumburgaz OcağıTahmin Edilen Büyüklük 6-6.5
Gemlik Körfezi Fayı (Bozburun)Üşümezsoy riskli olarak tanımlıyor
Şener Üşümezsoy

Hazırlık Zorunluluğu Deprem Risklerini Azaltma

Tartışma tüm hızıyla devam ederken hem Üşümezsoy hem de Görür, Türkiye gibi sismik risk taşıyan bölgelerde depremlerin kaçınılmaz olduğu konusunda hemfikir. Risklerin azaltılmasında ve olası sonuçların hafifletilmesinde hazırlıklı olmanın kritik rolünü vurguluyorlar. Depreme yatkın bölgelerde yaşayan vatandaşların sık sık deprem tatbikatlarına katılmaları, güvenlik önlemlerini öğrenmeleri ve evlerini ve topluluklarını korumak için proaktif adımlar atmaları teşvik ediliyor.

Şener Üşümezsoy

Sismik tahminlerin karmaşık ortamında, teorilerin çatışması, zaten zorlu olan kamu güvenliğini koruma görevine karmaşıklık katmanları ekliyor. Vatandaşlar farklı uzman görüşleriyle boğuştukça, depreme hazırlık konusundaki öngörülemez arazide yol almada güvenilir, kanıta dayalı bilgiye duyulan ihtiyaç çok önemli hale geliyor.

Similar Posts

Leave a Reply